Merhaba,
Bugün Münih’teki son gündü. Sabah erkenden uyanıp her
zamanki gibi eşyalarımızı toplayıp yollara döküldük. Eşyalarımızı otobüste
bırakıp ilk olarak son kez şehre indik. Münih’in ünlü Englischer Garten’ına
gittik. Büyük şehrin göbeğinde sayılabilecek yakınlıkta koskocaman, yemyeşil
bir park. Tabii ki de tek park değil şehirdeki. Sanırım bu Almanya’nın bir
özelliği belki gelişmişliğin de ve sağlıklı yaşamın. Chinesischer Turm,
Münih’teki Englischer Garten’dadır. Altında öğüle yemeğimizi yedik yöresel
tatlar eşliğinde. Ardından günün sürprizini görmek için yola koyulduk tekrar.
İzcilerimiz Englischer Garten'da |
Salzburg, Münih’ten Avusturya’ya en kısa girişlerden biridir ve tarihiyle,
kalesiyle çok özel bir şehirdir. Normalde planda olmayan bu şehir her köşesinde
ayrı bir sürprizle sizi bekler. Mozart’ın da doğduğu şehir olan Salzburg’un
adını Mozart ile beraber sık sık duyarsınız. Şehre geldiğinizde de her
sokağında hissettirir şehir. Mozart Cafe’si, Mozart Evi, Mozart çikolatası...
Ama tabii ki de Mozart’tan ibaret değildir Salzburg. Kalesiyle, sokaklarıyla,
heykelleriyle, bahçeleriyle ve daha birçok şeyiyle gezilesi bir yerdir
Salzburg. Gün batarken Salzburg’a varıp güzelce 2-3 saat gezdik şehri. Hem
gündüzünü hem gecesini hem de arasındaki o güzel saatlerde gördük şehri.
Ardından gece yarısına doğru düştük yollara tekrar, sıradaki durak ve favorim
Bled.
4 sene öncesinde, yine bir BULA gezisinde gitmiştik Bled’e.
Ben de şu anda liderlik yapan ve geziye önderlik eden arkadaşlarımla bu
gezideydim. Bu geziye ve izciliğe dair anılarım tekrar etti, grupla geçirdiğim
bu iki günde. Bu ortam ve arkadaşlığı hiçbir yerde göremedim daha izciliği
bıraktığım iki yılda. Ne güzel ki benzer duyguları 4 yıl sonra başkaları
yaşayabiliyorlar ve ne güzel ki Sakarya İzci Grubu var.
Utku Evci’ 11