Gezimizin 22. Gününe Naaldwijk yakınlarındaki kamp alanımızda uyandık. Bu alandaki son günümüz olduğu için hızlıca kahvaltı ettik ve eşyalarımızı topladık. Günün istikameti olan başkent Amsterdam'a doğru zaman kaybetmeden yola çıktık. Benim de birçoğumuz gibi en çok merak ettiğim şehirlerden Amsterdam'a Lahey aktarmalı tren yolculuğumuz sonunda ulaştık. Ana istasyondan adımımı atar atmaz şehrin dar evlerden oluşan mimarisi ve bisiklet trafiği beni etkilemişti. Çok vakit kaybetmeden gezmeye başladık. Grup gezimizin ilk durağı Dam Meydanı oldu. Burada birçok fotoğraf çekmeyi unutmadık. Hubertus izcilerinden Wizard'la da karşılaşmamız güzel bir sürpriz oldu, onunla kısa bir sohbet ettikten sonra gezimize devam ettik. Kanal boyunca yaptığımız keyifli yürüyüş sonrası bölgenin en ünlü yemeklerinden kroket yedik ve Van Gogh müzesine doğru yola çıktık. Tarzından ve hayat hikayesinden oldukça etkilendiğim bu büyük ressamın kullandığı paletlerini, mektuplarını görmek bir yana dünyanın en büyük Van Gogh resimleri koleksiyonunu gezmek inanılmaz bir deneyimdi. Müzede geçirdiğimiz 1 saat sonrası NEMO Bilim Müzesi'nin çatısında gün batımını izledik ve kanal kıyısında sandviçlerimizi yedik. Her ne kadar bu güzel şehre doyamasak da Kopenhag uçağımız için havaalanına gitme zamanı gelmişti,toparlanıp yola çıktık. Gecemizin sonunda Amsterdam Havaalanı'nda Danimarka'ya dair beklentilerimiz ve yeni heyecanlarımızla uykuya daldık.
19 Ağustos 2017 Cumartesi
16 Ağustos-Amsterdam
Sevgili günlük,
Bugün erkenden çadırlarımızı toplayıp ve kahvaltımızı edip Rotterdam'daki kamp alanımızdan çıktık. Yarım saat süren bir yürüyüş sonrasında otobüs durağına vardık. Otobüsle Den Haag'a gittikten sonra oradan trene binip Hollanda'daki son durağımız olan Amsterdam'a vardık. eşyalarımızı istasyonda bırakıp dam meydanına gittik. sonrasında ise bize verilen yarım saatlik boş zaman süresince bol bol fotoğraf çekip Amsterdam'ın kanalların yanındaki tatlı sokaklarda yürüdük. Öğle saati yaklaştığı için öğlen yemeğimizi yiyeceğimiz yere gidip Hollanda'nın geleneksel yemeklerinden olan kroketlerden yedik. Yemek sonunda hepimiz fazlasıyla doymuştuk. Oradan Van Gogh Müzesi'ne yürüyüp önünde grup fotoğrafı çektikten sonra müzenin kapanmasına kısmen az zaman kalmış olmasına rağmen müzeyi gezdik. Müzeden çıktığımızda güneş iyice alçalmıştı. Gün batımını izlemek için Nemo Müzesi'nin tepesine çıktık ve muhteşem bir Amsterdam manzarası eşliğinde güneşi batırdık. Güneş battıktan sonra tren istasyonuna eşyalarımızın yanına geri döndük ve deniz kenarında akşam yemeğimizi yedik. Akşam yemeğinden sonra istasyondan Kopenhag'a uçmak üzere havaalanına giden trene bindik. Uçağımız sabah çok erken saatte olduğu için havaalanında sabahladık. Yorucu ama güzel bir gündü.
Eren Uzmen'20
Bugün erkenden çadırlarımızı toplayıp ve kahvaltımızı edip Rotterdam'daki kamp alanımızdan çıktık. Yarım saat süren bir yürüyüş sonrasında otobüs durağına vardık. Otobüsle Den Haag'a gittikten sonra oradan trene binip Hollanda'daki son durağımız olan Amsterdam'a vardık. eşyalarımızı istasyonda bırakıp dam meydanına gittik. sonrasında ise bize verilen yarım saatlik boş zaman süresince bol bol fotoğraf çekip Amsterdam'ın kanalların yanındaki tatlı sokaklarda yürüdük. Öğle saati yaklaştığı için öğlen yemeğimizi yiyeceğimiz yere gidip Hollanda'nın geleneksel yemeklerinden olan kroketlerden yedik. Yemek sonunda hepimiz fazlasıyla doymuştuk. Oradan Van Gogh Müzesi'ne yürüyüp önünde grup fotoğrafı çektikten sonra müzenin kapanmasına kısmen az zaman kalmış olmasına rağmen müzeyi gezdik. Müzeden çıktığımızda güneş iyice alçalmıştı. Gün batımını izlemek için Nemo Müzesi'nin tepesine çıktık ve muhteşem bir Amsterdam manzarası eşliğinde güneşi batırdık. Güneş battıktan sonra tren istasyonuna eşyalarımızın yanına geri döndük ve deniz kenarında akşam yemeğimizi yedik. Akşam yemeğinden sonra istasyondan Kopenhag'a uçmak üzere havaalanına giden trene bindik. Uçağımız sabah çok erken saatte olduğu için havaalanında sabahladık. Yorucu ama güzel bir gündü.
Eren Uzmen'20
18 Ağustos 2017 Cuma
15 Ağustos-Den Haag
Selamlar,
Bugün yağmurlu bir güne uyandık. Kahvaltıda iyice doyduktan sonra Den Haag'a gitmek için hazırlandık ve otobüse yürüdük. Yaklaşık yarım saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Den Haag'a vardık. Şehrin etrafında grupça bir tur attıktan sonra bize 4 saat serbest vakit verildi. 4'lü gruplar halinde gezimize başladık. Ben grubumla birlikte Escher Müzesi'ne gittim. İçerideki optik illüzyonlar yer yer aklımızı karıştırsa da hepimizi büyüledi. Müzeden sonra yemek yedik ve biraz alışveriş caddesinde dolaştık. Buluşma saatine 1 saat kala diğer bir grupla birleşip buluşma yerine döndük. Tramvay ve otobüse binip kamp alanımıza doğru yola çıktık. Biz alışveriş obası olduğumuz için markette kalıp alışveriş yaptık ve gruptan sonra kampa döndük. Herkes çoktan duş almıştı, ben de duş alıp arkadaşlarımla muhabbet ettim. Yemek hazırlanınca hep beraber yemek yedik. Daha sonra yarınki uzun Amsterdam yolculuğumuz için erkenden yattık.
Eylül Bulut'19
Bugün yağmurlu bir güne uyandık. Kahvaltıda iyice doyduktan sonra Den Haag'a gitmek için hazırlandık ve otobüse yürüdük. Yaklaşık yarım saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Den Haag'a vardık. Şehrin etrafında grupça bir tur attıktan sonra bize 4 saat serbest vakit verildi. 4'lü gruplar halinde gezimize başladık. Ben grubumla birlikte Escher Müzesi'ne gittim. İçerideki optik illüzyonlar yer yer aklımızı karıştırsa da hepimizi büyüledi. Müzeden sonra yemek yedik ve biraz alışveriş caddesinde dolaştık. Buluşma saatine 1 saat kala diğer bir grupla birleşip buluşma yerine döndük. Tramvay ve otobüse binip kamp alanımıza doğru yola çıktık. Biz alışveriş obası olduğumuz için markette kalıp alışveriş yaptık ve gruptan sonra kampa döndük. Herkes çoktan duş almıştı, ben de duş alıp arkadaşlarımla muhabbet ettim. Yemek hazırlanınca hep beraber yemek yedik. Daha sonra yarınki uzun Amsterdam yolculuğumuz için erkenden yattık.
14 Ağustos-Delft
Selamlar,
Hollanda'daki ikinci günümüze kamp alanındaki kahvaltımızdan sonra otobüsle mavi çinileri, Johannes Vermeer'in İnci Küpeli Kız tablosu ve teknik üniversitesi ile bilinen Delft kentini ziyaret ederek başladık. Belediye binası ve kiliseyi gezdikten sonra verilen boş zamanda kimimiz hollanda peynirlerinden, kimimiz hediyelik eşyalardan aldı. Öğlen yemeğinde balık pazarında grupça yediğimiz deniz ürünleri kızartmasını herkes doya doya yedi ve çok beğendi. Yemekten sonra verilen boş zamanda şehrin güzel sokaklarını dolaştıktan sonra kamp alanına yine otobüsle döndük. Alışveriş obası akşam yemeği ve bir sonraki günün sabah kahvaltısı için olan malzemeleri alıp kamp alanına götürürken diğer obalar kamp alanında dinlenip duş almak için zaman buldular. Grupça yenilen keyifli akşam yemeğinden sonra bir sonraki güne zinde başlamak için herkes çadırlarına uyumak üzere girdi.
Burak Alp Kaya'19
13 Ağustos- Siegen/Rotterdam
Selamlar,
Bugün Siegen'den Rotterdam'a gitmek üzere sabah erken kalktık. İlk başta Köln'e giden express trene binip ardından Köln'den hızlı tren ile Hollanda'ya gittik. Utrecht'te aktarma yaptığımızda maça giden Feyenord taraftarlarıyla karşılaştık. Rotterdam'da indikten sonra grupça küçük bir şehir turu yaptık. İlk önce Erasmus Köprüsü ardından küp evlere gittik ve Markthalle'de serbest zamana başladık. Serbest zamanda şehirde gezilecek müzeler genelde uzak olduğundan dolayı müze gezmedik. Saat 17.30'da tren istasyonunda buluştuk ve kamp alanına giden otobüse bindik. Kamp alanına gittiğimizde çadırları kurduk ve akşam yemeği yedik.
Ali Umut Güler'20
12 Ağustos- Siegen
Selamlar,
Bugün biraz erken kalkıp iyice kahvaltımızı ettikten sonra kardeş izci grubumuz Hubertus'un 70. Yıl törenine katılmak üzere BlueBox a gittik. Bluebox denen yerde kardeş izci grubumuz çok büyük bir jurte kuruyordu. Bu sırada ben bu büyük jurtenin yapımında Hubertus'un büyük izcileriyle beraber yer alma fırsatı buldum. Bu benim için çok yeni bir şeydi. Bizim yaptığımız yapılardan çok farklı olduğu için birçok yeni şey öğrendim. Daha sonra birçok oyun oynadık ve Siegen'ı daha ayrıntılı bir şekilde keşfetme fırsatı bulduk. Akşama doğru da törende Hubertus'la çok büyük bir kardeşliğin ve birlikteliğin içinde olduğumuzu hissettim. Bu yüzden bu beni çok mutlu etti. Burada birçok insanla tanıştım ve herkes izciliği bir hayat tarzı olarak benimsemiş gibiydi. Herkes kaç yaşında olursa olsun izci gruplarının doğum gününe gelmiş ve eski arkadaşlarıyla zaman geçiriyorlardı. Bir anda ileride biz de böyle olacağız diyip mutlu oldum. Akşam hem Türkçe hem de Almanca şarkılar eşliğinde Alman çayı içip muhabbet ettik. Son olarak sonraki gün yola çıkmak üzere yatmaya gittik.
Uraz Yaşar '18
11 Ağustos-Köln Gezisi
Selamlar,
İki gecedir Gastfamilie yanında kalıyoruz, hepsi çok ilgililer, çamaşırlarımızı yıkadılar, şehri gezdirdiler, alışveriş yaptık, dondurma yemeye gittik. Bugün sabah da Köln'e gideceğimiz için erkenden uyandık, kahvaltı yaptık. Evinde kaldığım izci hastalandığı için babası bizi Heim'a grubun yanına bıraktı. Yaklaşık yarım saat yürüyüp tren istasyonuna geldik. İstasyonda da Gastfamilie'de kalan diğer insanlarla buluşup trene bindik. Köln'e vardığımızda ilk olarak katedrale gittik ve isteyenler en tepesine kadar çıktılar. 500 basamaktı çok yorucuydu ama manzarası çok güzeldi. Oradan çıktıktan sonra 15-20 kişilik bir grupla çikolata müzesine gittik. Orası da çok güzeldi, çıkışta da hediyelik dükkanından bir sürü çikolata aldık. Biraz daha gezdikten sonra Siegen'e geri döndük. Şehir turu yaptık ama hava çok yağmurluydu o yüzden erken bitirmek zorunda kaldık ve evlere dağıldık. Eve geldiğimizde direk yemek yedik ve duş aldık. Yarın erkenden Heim'a gideceğimiz için erken uyudum.
Damla Ötünç‘20
İki gecedir Gastfamilie yanında kalıyoruz, hepsi çok ilgililer, çamaşırlarımızı yıkadılar, şehri gezdirdiler, alışveriş yaptık, dondurma yemeye gittik. Bugün sabah da Köln'e gideceğimiz için erkenden uyandık, kahvaltı yaptık. Evinde kaldığım izci hastalandığı için babası bizi Heim'a grubun yanına bıraktı. Yaklaşık yarım saat yürüyüp tren istasyonuna geldik. İstasyonda da Gastfamilie'de kalan diğer insanlarla buluşup trene bindik. Köln'e vardığımızda ilk olarak katedrale gittik ve isteyenler en tepesine kadar çıktılar. 500 basamaktı çok yorucuydu ama manzarası çok güzeldi. Oradan çıktıktan sonra 15-20 kişilik bir grupla çikolata müzesine gittik. Orası da çok güzeldi, çıkışta da hediyelik dükkanından bir sürü çikolata aldık. Biraz daha gezdikten sonra Siegen'e geri döndük. Şehir turu yaptık ama hava çok yağmurluydu o yüzden erken bitirmek zorunda kaldık ve evlere dağıldık. Eve geldiğimizde direk yemek yedik ve duş aldık. Yarın erkenden Heim'a gideceğimiz için erken uyudum.
Damla Ötünç‘20
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)